Tala (طلا) – Doğanın Altın Dokunuşu
Anlamı “Altın”. Mirası Saflık.
Hikayemiz, tek bir kelimenin derinliğinde saklı: Tala (طلا). Farsçada “altın” anlamına gelen bu kadim kelime, bizim için bir isimden çok daha fazlası; o bizim felsefemiz, pusulamız ve size olan sözümüzdür.
Altın, binlerce yıldır saflığın, değişmeyen değerin ve ışıltının sembolü olmuştur. Tala Kozmetik olarak biz, bu felsefeyi doğanın kalbinden alıp cildinizle buluşturmak için yola çıktık.
Bizim Altınımız Toprakta Gizli
Bizim “altın” arayışımız, madenlerde değil, toprağın bereketinde başlar. Üretim tesislerimiz, Güneydoğu Anadolu'nun doğal bitki örtüsünden faydalanabileceğimiz şekilde Kilis’te kuruludur. Formülasyonlarımızda kullandığımız ham maddelerin büyük bölümü Türkiye'de sözleşmeli çiftçilerden veya doğrudan üreticilerden temin edilir. Ar-Ge ve üretim süreçleri ise Tala'nın kendi kontrolünde, yüksek hijyen standartlarına sahip entegre tesislerde yürütülmektedir.
Bizim için “altın”; Kilis’in verimli topraklarında yetişen bitkilerden elde edilen, soğuk sıkım yağların en saf damlasıdır. Bizim için “altın”; Mezopotamya’dan bugüne uzanan Ruşur Taşı gibi kadim güzellik miraslarının modern yorumudur. Ve bizim için “altın”; her formülde cildinize temas eden doğal içeriğin bilimin titizliğiyle birleşmiş halidir.
Altın Standartta Kalite
Kozmetik endüstrisinde “altın standart”, yalnızca kaliteyi değil, güveni temsil eder. Tala’da bu standart bir hedef değil, her üretim sürecinin temel şartıdır. Her formül, dermatolojik testlerden geçirilir; stabilite, mikrobiyoloji, alerjen ve ağır metal analizleriyle denetlenir. Kısa ömürlü trendlerin değil, zamansız güvenin peşindeyiz. Ürünlerimizi, cildinizin dengesine saygı duyan, onu yormadan besleyen ve koruyan içeriklerle geliştiriyoruz.
Sertifikalı Üretim ve Denetimli Süreçler
Tala, GMP (Good Manufacturing Practices) ve ISO kalite yönetim sistemlerine uygun olarak üretim yapar. Her ürün, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı mevzuatlarına uygun şekilde ÜTS sistemine kayıtlıdır. Düzenli iç ve dış denetimlerden geçerek, hem yerel hem uluslararası pazarlarda satışa hazır hale getirilir. Bu süreçler yalnızca yasal zorunluluk değil, Tala'nın “güven üretme” taahhüdünün bir parçasıdır.
Bilimle Parlayan Doğallık
Tala, doğanın özünü modern dermokozmetik bilimiyle buluşturur. Ürünlerimizde kullanılan her bileşen; etkinliği, güvenliği ve saflığı açısından test edilir. Üretim tesislerimizde “Tala Standardı” olarak adlandırdığımız kalite protokolü uygulanır:
- Stabilite ve mikrobiyolojik dayanıklılık testleri,
- Ağır metal ve alerjen limit analizleri,
- Formül–ambalaj uyumluluk denetimleri.
Bu sistem, “altın” kavramını bir metafor olmaktan çıkarır; ölçülebilir kalite haline getirir.
Doğaya Saygılı Üretim
Tala, yalnızca doğadan ilham almakla kalmaz; ona zarar vermeden üretmeyi ilke edinir. Ürünlerimizde geri dönüştürülebilir ambalajlar, minimum su kullanımı ve doğada çözünebilen içerikler tercih edilir. Plastik kullanımını azaltmak ve cam ambalajları yaygınlaştırmak için sürdürülebilirlik yatırımlarımız sürekli artmaktadır. Toprak bizim altınımızsa, onu korumak da önceliğimizdir.
Türkiye’den Dünyaya Açılan Bir Marka
Tala ürünleri, bugün Türkiye’nin dört bir yanında eczanelerde, doğal ürün mağazalarında ve zincir market raflarında yer almakta; aynı zamanda Azerbaycan, Orta Doğu ve Avrupa pazarlarına da ihraç edilmektedir. Yerelden gelen gücümüzü, küresel bir kalite anlayışıyla harmanlayarak dünya çapında büyümeye devam ediyoruz.
Vaadimiz: Cildinizin Altın Işıltısı
Tala’nın vaadi, yapay bir parlaklık değil; cildinizin kendi doğal ışıltısını, yani “içindeki altını” ortaya çıkarmaktır. Her Tala ürünü, cildinize altın değerinde bir bakım sunmak için formüle edilmiştir. Çünkü biz inanıyoruz ki her cilt, saf, doğal ve altın değerinde bir bakımı hak eder.
Tala, Doğanın Altın Dokunuşu
Doğal içerikler, bilimsel formüller ve etik üretim anlayışı... Tala, cildinize dokunurken doğaya, bilime ve insan sağlığına saygıyı temel alır. Bugün binlerce kullanıcı, yüzlerce satış noktası ve artan ihracat hacmimizle büyümeye devam ediyoruz. Ve her zaman hatırlatıyoruz: Gerçek güzellik, doğanın altın dengesindedir.